Saygı emek ister

Saygı emek ister
Herkes demokratik hakkını kullanmakta özgürdür. Ama toplumdaki karşılığının sonuçlarına da katlanmak zorundadır. Bu karşılık da bir demokratik tepkidir ve herkes bu tepkiye saygı duymak zorundadır. Metin Oktay'ın, Metin Kurt'un, Lefter'in, Fowler'ın, Mc Manaman'ın ve Cruyff'un söylemleri ve aldığı kararlar ile gösterdiği tepkilerin karşılığı her zaman toplumda saygınlık kazanmıştır. Çünkü saygı belirleyici bir karşı tepkidir ve bir sonuçtur. 

Yukarıdaki altı ismin aldıkları kararların arkasında ciddi bir emek yoğunluğu vardır. Tabii ki emek yoğunluğunun zemini bilgi olarak vücut bulmuştur.Bunun da maddi bir karşılığı veya bir itaat içeriği yoktur. Bilgi eksikliği veya bilginin olmayışı, yöresel tepkimeler içinde kalınarak bir kuvvete sadakat ile bağlılığı taşır. Bu feodal bir tepkimedir ve tüm demokratik kavramları ret eder. Barcelona'da veya üç büyüklerin birinde oynamanın burada bir anlamı olamaz.
Asıl belirleyici olan toplumsal statüdür, bireysel veya sistemin bahşettiği statü değildir.
Toplumun özgürlüğü ve refahı için aldıkların risklerin getirisi hiç bir zaman kişisel olmamıştır ve hesaplarına milyonlar olarak yatmamıştır.
Ama milyonların saygınlığı onları öldükten sonrada takip etmektedir.
İşte demokratik sadakat budur.


Arda, Rıdvan, Burak'da bu demokratik tepkilerin sonucun katlanmak zorundadır. Çünkü belirleyici karşı sonuç ortadadır. Belki sadece Metin Oktay'ın ve Cruyff'un yaşam prensiplerini ve tepkilerini incelemiş olsalardı, toplumdaki saygınlık meselesinin içeriğinin karşılığını bulurlardı.

Haber : Müslüm Gülhan

Yorumlar