Yazarımız George Best pazartesi günü Beylerbeyi Stadyumunda oynan Çengelköy-Küçükköy müsabakasını bizler için analiz etti.Maçın içinde maç öncesi ve maç sonrası çok çarpıcı el değmemiş noktalar yakaladı.Noktasına virgülüne dokunmadan sizlere yazarımızın izlenimlerini aktarıyoruz:
Beylerbeyi Stadyumuna geldiğimde bu güne kadar görmediğim bir kalabalığı gördüm dersem abartmış sayılmam herhalde.Kimler yoktu Stadyumda derseniz ele avuca gelen tüm birimler adına mutlaka temsili birkaç kişi ve bir çok spor adamı vardı dersek sanırım yeterli olur diyerek asıl sizleri ilgilendiren detaylara geçmek istiyorum.ilk önce kişisel yorumlarım sonradan da kulaklarımızı tırmalayan yorumlara geçeceğim.Benim uzun yıllara dayanan tecrübeme dayanarak sizlere ilk akataracağım husus Küçükköy takımının tebrik edilecek bir yapılanma içinde olduğu hususudur.Nedir bu tebrik edilecek yapılanma derseniz hemen açıklama getirmek isterim.Şeklen baktığımda genç ve mücadele eden bir takım.Belli ki tecrübeli ve isim opyuncu barındırmıyorlar.Bu nitelikteki takımları zirveye oynatmak ve takım olabilmek belli bir meziyet gerektiriyor.Hiçbir takımda olmadığına inandığım bir taraftar topluluğuna sahipler.Deplasmanda oynamalarına rağmen sesleri hep çıktı ve çok organize bir taraftar topluluğuna sahipler.İç sahada gününde bir Küçükköy takımı maç kaybetmez sanırım bu taraftar desteği ile.Çengelköy takımı tek tek bakıldığında gerçekten rakibine göre çok daha iyi bir ekip.Defanslarında buram buram tecrübe kokan stoperleri var.Ama ne hikmetse bu iki tecrübeli iyde olduğuna inandığım stoperler uyum sorunu yaşıyorlar gibi geldi bana.Yenilen goldeki yaklaşık 40 metrelik uzun topa zamanlama hatası yapıp üçe birken rakibe o topun düşülmesi affedilecek cinsten değildi.Orta sahanın beyni konumundaki Musatafa tecrübeli ve iyi niyetle mücadele ediyor.Kondüsyon ve güç olarak bu seviyeden daha yukarı çıkma şansı yok.Son derece kötü bir gününde mücadele etti.Hatta kaptırdığı enteresan toplar nerdeyse kontra atakla rakibe gol şansı tanıma pozisyonlarınıda doğurdu fakat deplasman takımı bunları değerlendiremedi.Oyunda doksan dakika kalmasına bir anlam veremedim.İkinci yarının başında rakibin üstüne çöktükleri ve golü buldukları anlarda eğer diri ve gününde bir Mustafa olsa maç Çengelköy lehine sonuçlanabilirdi.Bu maçta bir başka ilginç noktada forvet hattındaki bir diğer tecrübeli Onur değişikliğine tribünlerdeki tüm seyirciler gibi bende bir anlam veremedim.Sakat ve cezalı olmadığı sürece sonuca direk etki edecek bir bir oyuncu ve oyundan çıktıktan sonra iki tane tam onun istediği yerlerden serbest vuruşlar kazanıldı fakat çok kötü değerlendirildi.Onur değişikliğinden sonra tribünerde şaka ile karışık ya bu hocada Aykut kocaman'ın Alex'e taktığı gibi bir takma mı yapıyor Onur'a diye espirilerde yapılmadı değil.Maçın geneline vurduğumuzda Dah iyi bir ekip olduğuna inandığım ev sahibi takımın silahlarını iyi kullanamadığını söyleyebilirim.Mütevazi bir takım olduğuna inandığım Küçükköy takımının bence bu maçtan aldığı puan altın değerindedir.Çünkü zirve için mücadele edeceği takımdan puan aldı hemde deplasmandan.Mçın hakemi kaliteli bir hakedi ve maçı bence çok iyi idare etti.Anlam veremediğim bir durumda bu kadar düzgün ve objektif maç yöneten hakeme maç sonunda isyan bayraklarının açılması idi.Bir sözümde Emniyet güçlerine.Deplasmanda olmasına rağmen çok kalabalık bir Küçükköy taraftarı gelmişken maç sonunda her iki seyirci çıkış kapısının da aynı anda açılması büyük riskti ve bence ucuz atlatıldı.Son derece genç bir taraftar topluluğuna sahip jenerasyon kanın kaynayan gençler küçük bir kıvılcımda istenmeyen görüntüleri stadyum dışında yaşatabilirdi.Temiz bir maç oldu maçın hakkı beraberlikti diyebiliriz.İki takımda bu işi sonuna kadar götürecek gibi duruyor.
Yorumlar